30 Haziran 2017 Cuma

Adam Phillips - Tekeşlilik

Tekeşililik hakkında konuşmanın önemli olan hemen her şey hakkında konuşmak olduğunu söyler Phillips. Aşk, merak, cinsellik, sadakat, tekmili birden. Tekeşlilik incelendiği noktaya göre bir diğerini silecek, görmezden gelecek veya tamamlayacaktır, muhtemelen üçüncüsü gerçekleşir. Bir dışarıda bırak(ıl)ma ve bütünle(n)me olayıdır, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir. Phillips için. Ampirik edinimler tarafından ters köşe edilebilecek bir dalgadır, kimse tutkuyla karşılaşana kadar tekeşliliği unutmayacaktır ve o noktadan sonra unutmaması imkansız olacaktır. Kaçarsız.

Aforizmaların bazılarını çekiyorum, sonra gevşek gevşek yorumlamalara girişiyorum. Başka yol bulamadım. Şunun gibi:

"Belki de sadakatsizliği veri almalıyız, onu taciz olmadan, rahatlıkla varsaymalıyız. O zaman tekeşlilik hakkında düşünebiliriz artık." (s. 10)
"Hiç..."

Yancıyım. Alırım bir dal.

Tekeşlilerle çokeşliler idealisttir, bir noktada birleşirler ve sinizmin düşmanıdırlar. Olayları bellidir, ironiye ve hayal kırıklığına tahammülleri yoktur, bir düzlemde ilerlemek isterler. Tekeşliler için sadakatsizlik bir hakikat problemidir, doğruyu söylemediklerini veya eksik söylediklerini düşünürsek kendileri için yarattıkları paralel gerçeklik sinir bozucudur. Birden fazla dünyaya kapı aralar ve kırılma anından itibaren kişi, kişiliğini çoğaltmış olur. Tek bir kişiliğe indirgenmek, dilin tek bir gerçeklik için kullanılması demektir. Ne güzel dünya be. Bunu yazdım ve birkaç sayfa sonra not aldığım şu kısmı gördüm: "Tekeşlilik kendimizin versiyonlarının sayısını minimumda tutmanın yollarından biridir." (s. 15) Büyümeye bu pencereden bakalım, var olmamız tekeşlilikse ailemizi çeşitli yollarla yıprattığımız her an bir sadakatsizliktir, her bir yıpratma anında değişiriz ve bir başkasına dönüşürüz. Sadakatsizlik yetişkinliğe yaklaşanlara yakındır.

Çift olmak bir üçüncü kişinin oluşumuna yol açar. Gösteri işidir, dışarıdan bakıldığında saklanacak pek bir şeyin olmadığı görülür. Büyük ihtimalle üçüncünün yaşamıdır, diğerleri ara ara kendilerini gösterseler de sessizleşirler. Oyun bozulmaz, çiftlik bunu gerektirir. Üçüncü kişi, diğer ikisinin değiştiği oranda büyür. Ölebilir de; sadakatsizlik değişimi getirecektir ve üçüncü kişi yeni şartlara her zaman uyum sağlayamayabilir, özellikle böyle bir değişimde sağ kalması zordur. Ne olur, kendine her koşulda sadık kalan insan direnci azaldığında/bittiğinde tekeşliliği ölüm gibi görmeye başlar. Sadakatsizlik bir kendine yolculuktur, bir anlamda kendine sadık kalmak demektir. Eh, başkasına sadık kalmak için de özgecilik dense yeri. Tam bir paradoks, işin içinden çıkamadım. "Mesele neye inandığımız değil, hiç inanıp inanmadığımızdır. Mesele kime sadık olduğumuz değil, sadık olup olmadığımızdır." (s. 31) İnsan başkalarına kendine yaklaştığı gibi yaklaşır, kendine karşı daha acımasız olsa da bu böyledir ve Hayvan Olmak'ta Foster'ın dediği şey bu noktada mühim; insan kendini tamamlamadan bir başkasının yerine geçemeyecektir. İnsan kendine sadık olmadan başkasına da sadık olamaz demektir bu. Ne korkunç! Tek parça halinde kalın gözünüzü seveyim.

Cinsellik. Cinsellik daha iyi sergilenebilecekse yolculuk başlar, evler dağıtılır, çiftler ayrılır, belki de bunların hiçbiri gerçekleşmez. Cinsellik sırdır ve tekeşlilikte tek bir kişiyle paylaşılır. Paylaşılmazsa gidilecek başka bir yer daha var demektir, dürüstlük isteği buradan kaynaklanabilir, şüphe de. Hep daha fazlasının olabileceğini düşündürür, eş veya başkası için. Kendini tamamen teslim edene karşı duyulan şüphe kırıcıdır, macera sebebidir ama macera ihtimali olmadan da sadakat, ahlak olmaz. Bu durumda bir ince iptir yürünen, tam bir şüpheye ve güvene yer bırakmayan.

Bir sürü düşünce. Her birini ayırıp arşivlemek için zamanınızı harcayacaksınız. İyi bir uğraş, bence bir göz atın.

Grubumun reklamını da yapıvereyim. Gitarcı eleman benim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder